İleri Evre Akciğer Kanseri Nedir?

Akciğer kanseri bulundukları yerden komşu yapılara, lenf bezlerine ve uzak organlara yayılma (metastaz) eğilimindedir. İleri evre akciğer kanseri olarak adlandırılan bu durum ameliyat edilemez olarak kabul edilsede, daha fazla yayılmayı durdurmaya ve potansiyel olarak yaşamı uzatmaya yardımcı olabilecek tedavilerin her geçen gün geliştiğini bilmek yardımcı olabilir.

İleri Evre Akciğer Kanserlerinin Tipleri

Tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %85’i küçük hücreli dışı akciğer kanserleridir. Küçük hücreli akciğer kanseri vakaların kalan yüzdesini oluşturur.

İleri evre küçük hücreli dışı akciğer kanserleri arasında aşağıdaki alt tipler vardır:

  • Adenokarsinom: Eskiden bronkoalveolar karsinom olarak bilinen bu kanser türü, küçük hücreli dışı akciğer kanseri tümörlerinin yaklaşık %40’ını oluşturur. Adenokarsinom, kadınları, sigara içmeyenleri ve genç yetişkinleri etkileyen en yaygın akciğer kanseri türüdür.
  • Skuamöz hücreli karsinom: Bu kanser türü akciğerin hava yollarını kaplayan dokularda başlar. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinin yaklaşık %30’u epidermoid karsinom olarak da bilinen bu tiptir.
  • Büyük hücreli karsinom: Akciğerlerin orta kısmında başlayan bu tümörler genellikle sigara içme ile ilişkilidir. Küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinin %10’unu oluştururlar.

Hangi Evreler?

İleri evre akciğer kanseri, genellikle evre 3B veya 4’e ulaşmış kanser için kullanılan bir terimdir. Küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinin yaklaşık %17.6’sı, teşhis edildiklerinde zaten evre 3B’dedir ve %40’ı evre 4’tedir.
İleri evre akciğer kanseri, evre 1, 2 veya 3A tümörlerinin büyümesinden de kaynaklanabilir.

  • Evre 3B: Her hangi bir boyuttaki tümörün göğsün karşı tarafındaki lenf bezlerine, köprücük kemiğine yakın yerleşimli lenf bezlerine veya kalp veya yemek borusu gibi göğüs içerisindeki diğer yapılara yayılmış olduğu anlamına gelmektedir.
  • Evre 3C: Bu evrede tümör herhangi bir boyutta olabilir ve tümör göğsün aynı taraf köprücük kemiğinin üzerindeki lenf bezlerine veya göğsün karşı tarafındaki herhangi bir lenf bezine yayılmıştır. Ayrıca göğüs boşluğu içinde ve çevresinde belirli dokulara yayılım vardır.
  • Evre 4: Tümör göğüs duvarı ve akciğer arasında yer alan plevral boşluğa (malign plevral efüzyon) veya vücudun başka bir bölgesine ve uzak organlarına yayılmıştır. Akciğer kanseri en sık kemik, karaciğer, beyin ve adrenal bezlere yayılır.

İleri Evre Akciğer Kanseri Belirtileri

İlerleri evre akciğer kanserinin semptomları akciğerlerde kanser varlığına bağlı olabileceği gibi, tümörün diğer organları istila etmesi ve vücudun diğer bölgelerine metastaz yapmasından da kaynaklanabilir.

Akciğerle ilgili yaygın semptomlar şunlardır:

  • Kronik öksürük
  • Hemoptizi (Kan tükürme)
  • Göğüs ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Hırıltılı solunum
  • Ses kısıklığı
  • Bronşit ve pnömoni gibi tekrarlayan enfeksiyonlar

Tümör yayıldığında veya büyüdüğünde, ileri evre akciğer kanseri semptomları ve belirtileri ortaya çıkabilir, örneğin:

  • Tükenmişlik
  • İstenmeyen kilo kaybı
  • İştah kaybı

Yaygın metastaz alanlarıyla ilgili spesifik semptomlar şunlardır:

  • Karın ağrısı ve sarılık (karaciğer metastazı olduğunda)
  • Baş ağrısı, konuşma güçlüğü, hafıza kaybı ve güçsüzlük (beyin metastazı olduğunda)
  • Sırt, omuz ve göğüste ağrı (kemik metastazı olduğunda)

Tanı

ileri evre akciğer kanseri başlangıçta bir röntgen veya bilgisayarlı tomografi (BT) ile bulunabilir, ancak bir anormalliğin gerçekten kanser olup olmadığını ve öyleyse ne tür olduğunu belirlemek için akciğer biyopsisi ile daha fazla test yapılması gerekmektedir.

İleri evre küçük hücreli dışı akciğer kanserleri için, genetik testler (bazen moleküler profilleme olarak da adlandırılır) genellikle önerilmektedir. Çünkü doktorun kanser hücrelerindeki genetik özellikleri belirlemesine olanak tanır, bu daha sonra belirli tedavi türleri için kullanılacaktır.

Tedavi

Akciğer kanseri günümüzde kanser ölümlerinin önde gelen nedeni olmaya devam etmektedir. Ancak son yirmi yılda yeni ilaçların piyasaya sürülmesi, 4. evre akciğer kanserleri de dahil olmak üzere ileri evre akciğer kanserleri için genel sağkalım oranlarını yükseltmeye yardımcı olmuştur.

İki temel tedavi kategorisi vardır: Sistemik tedavi ve lokal tedavi.

Sistemik tedaviler kemoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedavilerdir. Bu tedaviler ilerlemiş akciğer kanseri için tercih edilmektedir, çünkü orijinal tümör bölgesinden ötesine yayılmış kanser hücrelerini yok etmek için tüm vücudunuzda etki etmesi ön görülen bir tedavi seçilmelidir.

Bazı durumlarda lokal tedaviler de kullanılabilir.

Hedefe Yönelik Tedaviler

Kanser tedavisindeki şaşırtıcı gelişmeler arasında, kanser hücrelerindeki genetik mutasyonları belirleme ve kanser hücrelerini etkisiz hale getirmek için bu genler üzerinde etkili olan ilaçları kullanma yeteneği yer almaktadır.

Bu terapideki ilk adım, kanser hücrelerinde “hedeflenebilir” olan çeşitli kromozomal anormallikleri ve gen mutasyonlarını tespit edebilen genetik testlerden geçmektir.

Örneğin, bir EGFR mutasyonunuz varsa, kanser hücreleri aşırı oranda hücre bölünmesi gerçekleştirir. Bu hücreleri hedef alan ilaçlar (tirozin kinaz inhibitörleri) o hücre büyümesini durdurmak için sinyaller gönderir.

İlaçların şimdi hedeflediği diğer mutasyonlar arasında ALK ve ROS1 mutasyonları bulunmaktadır.

Kemoterapi

Kemoterapi, ilerlemiş akciğer kanseri için bir dayanak noktasıdır ve insanların yaşamlarını onlarca yıldır uzatmıştır. Kullanılan birçok ilaç kombinasyonu vardır, ancak bunların çoğu Platinol (cisplatin) gibi bir “platin” ilacı içerir.

Bu ilaçlar, kötü huylu hücreleri öldürmek için çalışır, ancak amaç özellikle ileri akciğer kanseri vakalarında kanseri kemoterapi ile tedavi etmek değildir. Bunun yerine, evre 3B ve 4 kanserli hastalarda kemoterapinin birincil amacı, semptomları hafifleten ve yaşam kalitesini iyileştiren palyatif bakım sunmaktır.

İmmünoterapi

İmmünoterapi, kendi bağışıklık sisteminizin kanserle savaşmasına yardımcı olmak için ilaç kullanılarak yapılan kanser tedavisi için oldukça yeni bir yaklaşımdır. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere immünoterapilerin kanserle savaşmasının birkaç yolu vardır:

  • Bağışıklık sisteminin yavaşlamadan tam güçte çalışabilmesi için bağışıklık kontrol noktalarını engelleme
  • Kansere saldıran T lenfositlerin (T hücreleri) kötü huylu hücreleri yok etme yeteneğini artırmak
  • Kanser hücrelerini etiketlemek (insan yapımı antikorlar aracılığıyla). Böylece bağışıklık sistemi onları bulabilir ve öldürebilir
  • Aşılar yoluyla genel bağışıklığınızı geliştirmek
  • Bağışıklık sisteminin istilacılarla savaşmasını sağlamak için bağışıklık düzenleyici maddeler kullanmak

Lokal Tedaviler

Radyoterapi ve cerrahi dahil olmak üzere lokal tedaviler erken evre kanserler için daha etkilidirler. Ancak bazen ilerlemiş akciğer kanseri tedavisinde sistemik tedavilerle birlikte kullanılabilirler.

Radyoterapi

Beyin metastazlarından kaynaklanan az sayıda lezyon (veya yayılma noktası) olduğu durumlarda, stereotaktik vücut radyoterapisi yoluyla radyasyon tedavisi yaşam süresini iyileştirmektedir.

Cerrahi

Sistemik tedaviler bazen evre 3B veya evre 4 akciğer kanseri tümörlerinin boyutunu küçültmek için kullanılır, böylece bu tümörler cerrahi olarak çıkarılabilir. Vücudu tüm kanserden kurtaramayacak olsa da, bu tür ameliyatlar yaşam kalitesini iyileştirebilir ve hayatta kalma süresini uzatabilir.

Bununla birlikte, sistemik tedavilere ek olarak cerrahi stresinin, akciğer kanserinin ileri evrelerindeki bazı kişilerin tolere edemeyeceği kadar fazla olabileceğini akılda tutmak önemlidir.

Hastalığın Seyri (Prognoz)

Evre 3B ve 4 küçük hücreli dışı akciğer kanserinde sağkalım oranlarına ilişkin istatistiklere bakıldığında, mevcut beş yıllık sağkalım % 7’nin biraz altındadır. Bununla birlikte ileri akciğer kanserinden uzun süreli kurtulanlar bulunmakta ve bu sayı güncel gelişmeler ile birlikte dahada artmaktadır.

Ayrıca bakınız Evre 4 Akciğer Kanserinde Hastalığın Seyri (Prognoz) Nasıldır?